İzdihamında insanlığın ortaya saçılan vahşette vicdani bir katliam ve devamında takip niteliğinde hadımı var duyguların, tarumar edilmiş hayatların telafisi mahiyetine gelecek bir ışık yok bu karanlıkta; öyle bir karanlık ki bütün mumlar ateşe değdiği zaman gölgede tıkanıyor anca. Yatsıya kadar yanacağı zannedilen mum, yatsının ardına da ulaşıyor ve sonunda, yalancı, bu karanlıkta önünü görebilen tek kişi oluyor; dünya dönüyor ve çivisini saplıyor insanlığın derin yumrularına.
Mum yatsıyla yatıyor, karanlıklar doğuyor, ışıklar kesiliyor ve mum yok oluyor yavaşça.
Ekseriya hayatın ekseninde varlığını sürdüren bu demagojik saplantıların kaygılarla tokuştuğu zihin parametrelerinden fırlayan seviyesiz canavarların dengesiz salınımıyla sallanan ekolojik ruh dengesinin parçalanması sonucu ortaya çıkan yıkım'ın hızını metabolik olayların yağlar üzerindeki etkisiyle değiştirebilseydik hayat daha güzel bir hale gelebilirdi. Zihinler; insanlar; hayatlar ya da yürekler olacağına eriyenler, göbekler, yağlar olsaydı keşke.
Dünya, dönme kinetik enerjisini aldığı bu kasvetli saçmalığı bardağın dolu tarafında boğup bardakla beraber Jüpiter'e hediye etseydi başta aslında böyle olmazdı. Düşünceler önce bilincin dezenfekte merkezlerinde eriyip damarlara çekilen antioksidanların içinde köpük banyosu yaptıktan sonra hücrelerde arıtılmalarının ardından kas dokusundan vizelerini alıp öyle eyleme geçselerdi ya da en azından insan kanı sadece beyninde toplayabilseydi, belki de her şey daha bir, nitelendirme sıfatlarının nitelendirebileceği bir hal alabilirdi.
Popüler bir farkındalık olmayı bırakıp da toplumsal bir facia olduğu anlaşılabilse bazı şeylerin, başı ya da sonu yoktur, ortası aritmetik değil sonsuzdur, paradoksların içine parçalanır insan, mülteci duygularında aydınlığa susamış parçalarını zifte batırıp dumanlarından kendine bir bulut oluşturur, asit yağar üzerimize, takriben birkaç günü geçmez; ama tahribi bazı ruhlarda ebediyete filizlenir.
"Etrafında dönmekten kendi de şaşıran dünya" diyerek yazıya giriş yapan nostaljik Nil'e selam.
Yine seçtim bir cümle yazından ;
YanıtlaSil"Dünya, dönme kinetik enerjisini aldığı bu kasvetli saçmalığı bardağın dolu tarafında boğup bardakla beraber Jüpiter'e hediye etseydi başta aslında böyle olmazdı."
Tebessümle düşündüm.
Saygıyla,
nasılsın.
YanıtlaSilAylak: A selam!
YanıtlaSilValla tebessüm ettirebildiysem ne mutlu!
deeptone: Herkes kadar iyi, herkes kadar kötüyüm... ahaha sen?
banaaa neeee bende nasılsın diceemm :):) hatta bi yanağını yaklaştır bakayım sen :):):) şeker şey seni :)
YanıtlaSilahaha yoksa Beyaz Sayfa/Arseli-ce mi o?
YanıtlaSil